Büyük Menderes Deltası & Karina

Köyden aşağı…

Bizim köy – Eski Doğanbey – hem mazinin hem bugünün en gösterişli deltalarından birine bakar: Büyük Menderes Deltası. Büyük Menderes nehrinin bereketli sularının artık bölünmüş kanallar halinde Ege ile buluştuğu devasa körfez. Kuzey tarafında Dilek Yarımadası, onu yaratan Mykele (Dilek veya Samsun Dağları) ve köyün de içinde kaldığı Dilek Yarımadası Milli Parkı ile sınırlıdır. Güney tarafında ise Akköy ve devamında sahilden burnu dönünce Didim’e varan yazlıkçı beldeleri yer alır. 

Köyden Büyük Menderes Deltası

Antik medeniyetlerin en ihtişamlılarından İyonya’nın kadim bilgelikleri bu topraklarda yankılanır. Zamanında taaa içerilere kadar uzanan derin körfez suları nehrin getirdiği alüvyonlarla dolana kadar şimdiki Bafa gölü de bir parçası imiş hatta. Gölün kenarındaki Heraklia antik kentinin yukarısında, Latmos dağlarının mağaralarında ilk insanlardan kalma izler dahi var. Körfezin baş tacı ve dönemin bilim merkezi Miletus, ilk ızgara planlı şehirlerden Priene ve hepsinin kutsal yolla bağlandığı kehanet merkezi Didim’deki Apollon tapınağı… Bunların hepsi ayrı ayrı uzun hikayeler. Tabi bir de kuzeyde Küçük Menderes deltası, güneyde Karya medeniyetinin efsane kentleri ile ilişkileri var. Eski limanlar ve antik kentlere bağlı kutsal alanlarla çevrili bu bölge artık memleketin en verimli topraklarını, Söke Ovasını barındırıyor. 

Delta Bölgesi Harita
Delta Bölgesi Harita

Tarımın hala baş tacı olduğu bu bereketli toprakların denizle kavuştuğu vadi tam bir doğal delta… Yani sazlıklar ve yağmurlarda su basan tarlaların birbirine girdiği, toprağının yarı balçıklı yarı kum, kimi yerlerin bataklık olduğu bir alan. Yani kızgın kumlardan serin sulara bir durum yok! Aksine deltanın önündeki kumluk bariyerler ile burası doğal bir balıkçılık vahası. Yani bölgenin toprağı kadar suyu da bereketli anlayacağınız. Dolayısıyla deltanın içinden denize girilmiyor; bunun için biraz yol almak gerekiyor. 

Ama yol da güzel… 

Niyetiniz denize girmek ise; Eski Doğanbey’den önünüze maviyi katıp yokuş aşağı yuvarlandığınızda yol bitiminde iki seçeneğiniz var. Ya sola yani köye geliş rotanıza saparak buradan ovanın içlerine doğru ilerlersiniz; ki bu durumda ovayı orta belinden geçip karşı yakaya, güneyde vaadedilmiş plajlara gözünüzü dikersiniz. Ya da sağa dönüp adının önünde “Yeni” olmayan ama yepisyeni Doğanbey köyünün içinde geçerek kendinizi yola bırakırsınız. Bu yol sizi Dilek Yarımadasının güney yamaçlarına dayanarak batıya, deltanın ucuna doğru götürür. 

Büyük Menderes Deltası
Delta kenarında kumsal
Delta kenardından

Köyü arkanızda bıraktıktan bir süre sonra solda bölgenin en eski balık lokantalarından Abdül’ün Yeri bulunur. Şimdi Abdül’ün oğlu Deniz ve güzel ailesi işletiyor; sakın Abdül’e söylemeyin ama bence babasından iyi balık yapıyor! Ama asıl annemin ben köye geldiğim zaman haber salıp da Deniz’in annesine sipariş ettiği balık çorbasının lezzetini yıllardır tatmadım. Fakat delta manzaralı lokantanın tek dezavantajı denize sıfır olmaması. 

Abdül’ü geçer geçmez hemen yanından toprak bir yol Balıkhane’ye giriyor. Girer girmez balıkçılar kooperatifi tarafından işletilen bu ufak limanda bağlı pek çok kayık ve tekne göreceksiniz. Kimi denizde sığlarda salınıyor, kimi kıyıya çekilmiş tamir ediliyor, kimi ise komple kaderine terk edilmiş gibi duruyor. Mevsiminde burada her sabah taze balık bulup satın alabilirsiniz. Yalnız öyle ayıklamak, tuzlamak gibi asortik hizmetler beklemeyin; “kendi işinizi kendiniz yapın” bakışları mevcut. Yok illa tepsiye hazır isterim derseniz o zaman rota başka tarafa; Güllübahçe’nin Balıkçı Serdar’ına gider ki kendisi de bizim mahallenin muhtarı olur. Ya da armut piş ağzıma düş derseniz o zaman yola devam edersiniz; istikamet Karina. 

Balıkhane deniz
Balıkhane kıyısı
Balıkçı barınağı
Balıkhane kayıklar

Ama durun; yol daha bitmedi! Hatta anca güzelleşiyor… Kıvrıla kıvrıla sağda kekik kokuları solda sazlıklar deltanın kenarından ilerledikçe deniz tuzu burnunuza gelmeye başlayabilir. Henüz kumulların hizasını geçmeden bu virajlardan birinden sola sapan toprak bir yol var ki bilmeyenin bulması biraz zor. Bu yol, kuytuda bir yarı mağaramsı kayalıktan çıkan sıcak su kaynağına gider. (Bence bulmasın herkes zaten o da ayrı) Biraz meşakkatli bir inişle kayalardan oturaklara çimebilir; yazın “ ay o kadar da sıcak değilmiş” ayarında suya soğuk mevsimlerde titreyen dişleri sakinleştiren bir huzurla girebilirsiniz.  

Sıcak su kaynağı
Kumullar

Yetti gari …

İki kulaç atmak için binbir dereden su getirdin diyeceksiniz; diyiniz. O suları getire getire, kana kana içerek öğrendik biz buraları. Ama yine de yaz sıcağında Ege’nin şifasıyla serinlemek isteyenlere saygım sonsuz. O yüzden ister dura dura ister tek solukta gidin yolun sonu Karina’dır. Buradan sonra araçla yol yok, araçsız izin yok; zira son karakol Karina’da. Bizim köyden de yaklaşık 10 km aslında. 

Ve hakikaten yolun bittiği yerdedir… Son virajı alıp da çıkmaz sokak levhasını görünce şaşırmayın; az ileride sağda solda olmadı yolun sonunda sıralı lokantaların yanı başlarında park yerleri var. Ama en kalabalık zamanda denk gelirseniz, bayram seyran ve hafta sonunun civcivli saatleri yani, o zaman geride bırakıp biraz yürüyeceksiniz. Koltuk altına tercihen peştemalınızı ya da havlunuzu sıkıştırıp aslen bir balıkçı koyu olan Karina’nın bir köşesine bırakabilir nihayet kendinizi suya atabilirsiniz. 

Karina 1
Karina 2
karina 3

Ve fakat hemen cumburlop atlayayım demeyin sakın… Zira deltanın en ucunda, kumulların bittiği noktada yer alan bu koyda deniz sığ. Gümüşi parkalıkta ince kumlara, tek tük dağınık deniz kabuklarına veya ara sıra görünüp kaybolan minik pavuryalara baka baka yürüyeceksiniz. Burada denize girmek demek, uzun bir deniz yürüyüşünün ardından “hah şimdi boy oldu galiba” dediğin andan iki adım sonra tekrar diz boyunda yükselmek demek. Ama korkmayın, o serin sular eninde sonunda sizi kucaklar. 

Eskiden buralar …

Dutluktu demeyeceğim; ama benzer bir durum söz konusu tabii ki… Biz köye ilk geldiğimizde Karina’da jandarma karakolu sakinleri dışında kimse yoktu. Sadece balıkçı barınaklarının taş yıkıntıları ve kıyıya bağlanmış kayıklar vardı. Hatta lisedeyken bir yaz gecesi pancar motorla denize atlama hayalleriyle kumlukların açıklarına gitmiştik birkaç ergen, annem ve mihmandarımız Sebo ile. Efil efil eserken mangalı yakamayıp elimizdeki hazır nevaleye yumulmuş patlıcanları da dilek dileyerek denize fırlatmıştık annemin itirazlarına rağmen. 

Şimdi Karina, sıra sıra balık lokantalarının Ege mutfağının yerel ve taze lezzetlerini sunduğu nezih bir mola yeri. Hepsinin deniz kenarında sade tahta masa sandalyeleri var; birine yerleşip kah deniz yürüyüşü kah iki atıştırmalık kıyıntı ya da battı balık yan gider keyfi yapabilirsiniz. Eskiden ekmek arası helvaya girdiğimiz sahilde şimdi bolca kalamar, karides, taze otlu mezeler, yerel balık çeşitleri ve gayrimeşrubatlar var. Hatta birkaç sene öncesine kadar aslan sütünün yanına sadece taze köy peyniri gelirdi; şimdi Ezine de var. 

Karina oturma
Karina pelikan
karina çupra

Bir ara balıkçılar göç mevsiminde kanadı kırılıp burada kalıveren bir pelikanı misafir ettiler. Bence birkaç yıl kıyıda bir aşağı bir yukarı takılan abimizi ilginç bulan turistlerin birinin kafasının bu dev kuşun dev gagasıyla delinmemiş olması bir mucize. Ama buralar hep mucize… Hangi mevsim geldiğinize bağlı, delta kenarında renk renk flamingolar (açken beyazımsı, doygunluk oranına göre pembe tonları), çeşit çeşit balıkçıllar ve türlü kuş çeşitleri görmeniz mümkün. Hatta Karina girişinde ve köy yolunun başında da göreceğiniz birkaç katlı ahşap yapılar gözlem ve seyir için yapıldı. 

Flamingolar
Ördekler

Benim favori rutinim ya sabah erkenden gözümü açar açmaz gelip kimseler yokken yüzümü denizde yıkamak ya da akşam üzeri gelip masalardan birine kurulmak ve güneş serinlerken sularda oynaşmak. Burada güneşin ufukta batışını görmek mümkün değil çoğunlukla ama o renkler sizi daha uzaklara götürür. Hele bir de ay doğarsa deltanın sularına; o zaman vay halimize. Çünkü burada hem yıldızlı hem yakamozlu bir gece çok uzun bir ömürdür. 

Karina 4
Karina yüzmeli
Karina 5

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir