Sonradan Memleketim: Eski Doğanbey

Memleket meselesi…

Sonradan memleketim: benim Eski Doğanbey Köyü için kişisel tanımım bu. Çünkü bu coğrafyada yaşamış pek çok insan evladı gibi ben de göçebeyim. Burada doğmadım, anam babam buralı değil. Hatta burada büyümedim… Daha doğrusu herkesin bildiği anlamda çocukluğum burada geçmedi; ama bu coğrafya benim gönlüme ev oldu. Burada okula gitmedim ama kalbime iz süren koca koca romanları burada hatmettim. Burada aşık olmadım ama nice aşkımı bu rüzgara çığırdım, acısını bu semaya bıraktım. Burada evlenmedim ama burada eskittim sevgilerimi. Burada çalışmadım ama burada ilham buldum, burada yazdım çizdim. Hatta yeri geldi burası için çalıştım; Eski Doğanbey Dostları ile köyümüz bozulmasın, ne hor kullanmaya ne vurdumduymazlığa ne de ranta kurban gitmesin diye çabaladım. Yani bildiğiniz anlamda burada büyümedim ama bu aidiyetle büyüdüm, burada hem nesiller öncesinden köyün ruhuna işleyen şifayı hem de annemin yarattığı yuvayı miras aldım. Şimdi bu mirasa layık yaşamaya, onu görebilen, duyabilen, hissedebilen başka ruhlarla paylaşmaya çalışıyorum. 

Eski Doğanbey Tabela
Eski Doğanbey & Kekikler
Köyeden Büyük Menderes Deltası

Kısaca özetlersek…

Eski Doğanbey, insanın kendisiyle ve doğayla bağ kurduğu eşsiz bir yer. Burada toprakla uyum içinde yaşamış, tepelerde zeytin yetiştirmiş veya koyda balık tutmuş insanların enerjisini hissedebilirsiniz. İlk izleri M.Ö. 7. YY’a dayanan tarihinin daha bilinen tarafı Rum sakinlerinin inşa ettiği taş evler ve taraçalı zeytinlikler. Köyün eski adı “Domatia” odalar anlamına geliyor. Orijinal dokusu korunmuş bir antik Rum köyü Eski Doğanbey. Yani bazıları eski ihtişamına kavuşmuş, bazıları ise hala harabe halinde olan eski hakiki taş evleri ile olağanüstü bir yer. 

Eski Doğanbey Manzarası

Yakın tarihe baktığımızda 1924’te başlayan göç ile orijinal Rum sakinlerinin yerini Trakya ve Balkanlardan gelen aileler almış. Zeytin ve zeytinyağı yerine geçiminin ağırlıklı bölümünü denizden balıkçılık ve ovadan tarım ile elde eden yeni köylüler dağın esintili eteklerini bırakıp devlet desteği ile 2 km aşağıda yeni bir yerleşim kurmuşlar: Doğanbey. Yapıların kimi yeni evlere malzeme kimi altın aramak için hırpalanmış, kimi de zamanın acımasızlığına yenik düşmüş. Köyde kalan birkaç aile dışında yaşam uzun bir sessizliğe bürünmüş; şehirden kaçanların yeniden keşfi ile 80lerin sonu 90ların başında tekrar filizlenmiş. 

Hem eski dünyanın hem de yeni Ege’nin merkezine yakın sakin bir köşede Eski Doğanbey Köyü. Burada inzivaya çekilebilir ya da yakınlardaki Kuşadası, Didim, İzmir veya Bodrum gibi yerlerde kolayca sosyalleşebilirsiniz. Aydın’ın Söke ilçesine bağlı Dilek (Büyük Menderes Deltası) Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan eski köy, Mykale (Dilek / Samsun da deniliyor) dağlarının eteklerinde, Ege Denizi’nin en büyük deltalarından birinin muhteşem manzarasına bakan Yeni Doğanbey Köyü’nün 2 km yukarısında.

Benim Eski Doğanbey Hikayem… 

Benim köyle mazim ortaokul yıllarımda başlıyor… Sınıf arkadaşımın ailesi gezmeye, kültürel mirasa ve böyle saklı cevherlere meraklı bir çift olunca Eski Doğanbey Köyü’nü 1989 yılında keşfediyorlar. Biz de o zamanlar henüz parçalanmamış ailemle, Didim’de tatildeyiz. Bu keşiften haberdar olan kendi deyimleriyle “eski püskü”ye meraklı annem ve “kalbi bohem” babam Miletus gezisinin ardına programa köyü de koyuveriyor. O zamanlar toplu ulaşım kadar düzgün bir yol da namevcut olduğundan traktör sırtında rica minnet tırmanıyoruz yokuşu. Ama Eski Doğanbey, bir görüşte aşk oluyor hepimiz için ayrı ayrı. Aşağı köye taşınmamış bir ailenin de mihmandarlığında elden çıkarılan harabelerden birini borç harç satın alıyor benimkiler. 

Gün batımında Eski Doğanbey

Evimizi yaptırmaya gücümüz anca birkaç yıl sonra, benimkiler boşanıp annem emeklilik üzerine ikinci bir işle para biriktirebilir hale gelince yetiyor. Ben de artık liseliyim; elim çekiç, mala, zımpara tutuyor; dolayısıyla inşaatta karın tokluğuna ırgatlık yapıyorum yazları. Köyün benim “Avrupa Yakası” dediğim eski merkezi, köy meydanının az gerisinde, dar bir sokaktaki minik yuvamızı kendi alın terimizi de harç ederek taksit taksit bitiriyoruz. Alt kattaki ahırı salona çeviriyor, üst kata bir banyo bir oda ekleyerek hala dışarıdan girip çıktığımız mutfağı yeniliyoruz. 

Eski Doğanbey & Zeynox1991

Bu sırada ben ilk aşklarımın heyecanlarını, hayal kırıklıklarını ve intikam çığlıklarını bu dağlara üflüyorum. Karina yolundaki sıcak su kaynağının yanından kışın denize girip hasta olunca vitaminleri, antibiyotikleri annemden gizli köyün çeşmesinde yutuyorum. Liseden mezun olduğum yaz üniversite sınav sonuçlarını bu evde öğreniyorum; hayalim mimarlık ve okula girmeden inşaat deneyimim cepte. On sekiz yaşın kurtlarını iki saat ötede Bodrum’da arkadaşlarımla döküp Samsun dağlarının sırtlarında Gülün Adı’nı okuyorum. Üniversitedeyken her yaz gelip gittiğim yetmiyor, yüksek lisans tezimi köye dair yazmaya yelteniyorum. Paftalar dolusu eskiz, eski filmlerde köyden detay görüntüler; ne isterseniz var arşivde. 

Eski evimiz 1991
Yağmurda çizim 1999

Yıllar geçtikçe iş hayatının temposuna kapılıyor; tatillerde başka yerlere gönül koyuyorum. Ama annemin ilkbaharda gelip sonbaharda döndüğü köy hayatının yancısıyım. Köyü korumak, yaşamı kolaylaştırmak ve o zamanlar köye erişmeyen hizmetleri imece etmek üzere komşularla bir dernek kuruluyor. Emekli bankacı annemin yıllar boyu saymanlık ettiği dernek sayesinde eski usul yolların yapımından dağdan su getirmeye kadar pek çok iş beceriyorlar. Köy sakinleri arasında kıdemli mimarlar, şehir bölge planlamacıları, akademisyenler, sanat tarihçileri, sanatçılar ve çeşit çeşit entelektüel büyüklerim olunca bana anca getir götür işleri düşüyor. Bizim köye boşuna “Entel Köy” demiyorlar yani. 

Evlerden 01
Eski evimiz merdivenlerde
Evlerden 02

Zamanla annemin sağlığı bozuluyor; araçla ulaşamadığımız evin konforu ve köy yokuşları onu zorluyor. Köyün “Anadolu Yakası” dediğimiz karşı tarafında önüne araba ile gidilebilecek, annemin merdiven çıkmadan yaşayabileyeceği bir ev satışa çıkınca kolları sıvıyor. Eski evimizi satıp yeni yuvamızı inşa ediyoruz. Yine imece usülu; komşumuz Mimar Sibel Gürses ve eşi Oğuz Söğüt el atıyor. Ben de artık mimarım ya; elimden geldiğince uzaktan destek veriyorum. Annem ise giderek daha az kalabilse de böylece köyü bırakmıyor. Hatta son geldiği yaz, babamı da çağırıyor… Yirmi yıl sonra ilk ve son kez üçümüz bir arada soluyoruz köyün o ünlü rüzgarını. 

Ertesi yıl hem annemi hem babamı başka başka topraklara gönderip ben de yasımı burada yaşamaya geliyorum. O zaman anlıyorum ki gönül yaralarımı hep burada üflemişim; canımın en dibi yanınca hep buraya kaçmışım, burada nefes almışım. Hem kalbimde ne yara varsa burada şifalanmışım; hem de yeni tohumlar burada filizlenmiş, burada çiçek açmışım. 

İşte bu yüzden Eski Doğanbey sonradan memleketim benim. Benden öncekiler gibi bir gün ben de göçebilirim; ama burası hep böyle güzel kalsın dileğim. 

Köye gelmek isteyenlere ipuçları: 

Eski Doğanbey, Söke merkeze yarım saat, İzmir’e araçla yaklaşık 1.5 saat, Bodrum’a 2 saat uzaklıkta. Ulaşım için özel araç kullanılması tavsiye edilir. Ancak Söke otogarından toplu taşıma araçlarını kullanmak da mümkün. Sadece Doğanbey yazan minibüslere bindiğinizde yukarı yani Eski Doğanbey’e gideceğinizi şoföre söylemeniz gerekiyor. 

Köy, kalabalık olmayan bir doğal rezerv alanında yer aldığından çevrede dolaşmak için özel ulaşım kullanılması tavsiye edilir. Köy, diğer doğal güzelliklerin yanı sıra kuş gözlem olanaklarının da bulunduğu yürüyüş parkurları üzerinde yer almakta. Büyük Menderes Deltası yüzmeye elverişli değil, daha çok balıkçılık yapılan bir sulak alan. Ancak deltanın en ucunda yer alan yüzebileceğiniz ve yerel balıkçılar tarafından yakalanan taze balıkların tadını çıkarabileceğiniz Karina’ya arabayla 10 dakikada ulaşabilirsiniz. 

Ayrıca yaklaşık 45 dk – 1 saatlik yolculukla Dilek Yarımadası Milli Park’ının berrak suları ve güzel doğal manzaralı birçok istisnai plajlarından birine gidebilirsiniz. Eski Doğanbey’in de sınırları içinde kaldığı Dilek Yarımadası Milli Parkının plaj tarafı yarımadanın kuzey tarafında. Yarımadanın güney tarafında yer alan köyümüzden plajlara yaklaşık 20 km lik bir yürüyüş parkuru var ancak araç yolu bulunmuyor.  Kuşadası’na daha yakın ve plajlara giriş gün içerisinde ücretli (araçlı veya yaya) ve konaklama yasak.  

Karina gün batımında
Milli Park yürüyüş parkuru

Eski medeniyetlerin Büyük Menderes Deltası ve civarında çok önemli izleri var… Priene, Miletos, Apollon Tapınağı & Didima, Magnesia, Efes ve Meryem Ana Evi gibi antik kentler yakınlardaki birçok cazibe merkezi arasında. Bunlardan bazılarına yazılarımda ayrıca değineceğim… 

Köye gidemediğim zamanlarda evimizi yani hem büyük beyaz konak “White Mansion” hem de arkadaki küçük taş ev “Tiny Stone House” olarak kirada… Böylelikle hem evlerin masrafını çıkarıyor hem de bakımını yapabiliyorum. Üstelik fırsat bulup da tanıştığım misafirler ile dost oluyoruz genellikle; onlar da bana başka dünyaların kapılarını açıyor. Merak edenlere detaylar burada:

White Mansion: https://www.airbnb.com.tr/rooms/2680883?guests=1&adults=1&s=67&unique_share_id=14e5eebc-0115-4e47-b520-100ddc108011

Tiny Stone House: https://www.airbnb.com.tr/rooms/50408309?guests=1&adults=1&s=67&unique_share_id=162dfc7f-41c3-4484-8aa8-259960816837

Köye dair başka detaylı bilgileri buralardan okuyabilirsiniz:

Köye en yakın plaj Karina…. Kendi kalemimden!

Arzu Aksaya tarafından 2021’de yazılmış detaylı ve güzel bir yazı neredekal.com blog sayfasında:

https://www.neredekal.com/blog/sokede-sakin-ve-tatli-bir-huzur-eski-doganbey-koyu/

Bol resimli Yolculuk Terapisi blog yazısı Zeynep Atılgan Boneval kaleminden:

https://www.yolculukterapisi.com/doganbey/

Söke Belediyesi’nin kısa ama öz Eski Doğanbey tanıtımı:

https://www.soke.bel.tr/tarihi-merkez/eski-doganbey-koyu/12

Ekşi sözlükte Eski Doğanbey 

https://eksisozluk1923.com/doganbey-koyu–1919970?p=1

Eski Doğanbey'de kapı önü 1991 & 2020

“Sonradan Memleketim: Eski Doğanbey” için 6 yanıt

  1. Öyle güzel ve içten duygularla anlatmış, tarif etmişsin ki Zeynepcim, kalemine sağlık, o köy hep o güzellikte kalacak…

  2. Zeynepçim ne güzel anlattın, kalemine sağlık. Yeni ziyafet ine gelen biri olarak, her anı bu güzel anlatımınla dahada duygulu okudum.
    Böyle güzel , değer bilen insanlar keşke tüm dünyayı sarsa .
    İyiki varsın dostum 🤍

  3. Ne mutlu bana ki geçen sene seninle burada olma şansım oldu. O kadar güzel , içten, samimi anlatmışsın ki köyünü ve topraklarına havasına üflediğin gençlik/yetişkinlik acılarını.. 🤍🤍🤍

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir